• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

Öfke Ve Şiddet
Öfke  Ve  Şiddet

1-Haksızlığa Uğramak
2-Engellenme Duygusu

Öfkelenmek doğal bir insani duygudur ancak onu yansıtırken şiddet ve nefret dürtüsünü ön plana çıkarıp başkasına zarar verecek şekle sokmak ve insani olan konuşmayı değil şiddeti ön pilana çıkarmak bir ruh hastalığının belirtisidir.
  • İnsanı geçimsiz yapan                     Sevgisizliktir.
  • Güzelliklerin hepsini yok eden         İlgisizliktir
  • İnsanları birbirine düşman eden     İletişimsizliktir
Genel olarak öfke doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan bek­lentilere verilen duygusal tepkidir Öfke diğer duygular gibi son derece doğal, evrensel ve sağlıklı olarak ifade edildiğinde yapıcı ve kişiler arası iletişimi düzeltici olabilen bir duygudur An­cak öfke kontrol edilemeyen ve yıkıcı bir bi­çimde davranışlara yansıyarak saldırgan ve son derece tahrip edici tepkilere dönüşme potansi­yeline sahiptir
Genelde insanlar öfke ile ilgili olarak ne kadar sıkıntıları olsa da bu­nu kabul edip konuyla ilgili yardım istemek yeri­ne öfke ve benzeri duygularını daha çok bastırmaya, inkar etmeye ve yok saymaya çalışırlar .Bir çok çalışmada sağlıklı biçimde ifade edilemeyen ve bastırılmaya çalışılan öfkenin ise kro­nik kalp damar hastalıklarına, baş ağrısına, yük­sek tansiyona ve mide hastalıklarına yol açarak kışının fiziksel sağlığı için ciddi tehditler oluştur­duğu tanımlanmaktadır .
Öfkenin ne bastırılması ne de inkar edilmesi sağlıklı ve etkili bir ifade yo­lu olarak görülmemektedir. Sonuçta her tur öfke­nin kişiyi uyarıcı, koruyucu veya harekete geçirici bir işlevi vardır Dolayısıyla öfke organizmayı bir problem olduğunda uyarır ve kendisine zarar vericı veya saldırgan davranma eğiliminden kişi­yi haberdar etmede etkin bir rol oynar.
Öfkenin sağlıklı olarak yaşanıp ve yönetilebilmesi için kabul edilmesi, nedenlerinin ve biçiminin anlaşıl­ması ve kesinlikle saldırgan biçimlerde ifadesi­nin kontrol edilmesi gereklidir
Yaşamın büyük değişimler içeren en zorlu dönemi olan ergenlik, buluğ ile başlayıp erişkinliğe kadar sürer. Bu süreçte ergen sürekli değişim ve büyüme içindedir. Fiziksel özelliklerindeki hızlı ve belirgin değişiklik, büyüme hormonlarındaki salgılanmanın yoğun artışı nedeni ile olmaktadır. Hipofiz tarafından salgılanan büyüme hormonu buluğ çağından itibaren ortalama iki yıl içinde boyu hızla uzatır ve neredeyse erişkin boy düzeyine getirir. Bu büyüme kızlarda erkeklere göre daha erken oluşur. Ergenlikte kızlar cinsel olgunluğa daha hızlı ve sıkıntılı ulaşırlar. Erkeklerde yüz, vücut ve pubik bölgenin kıllanması, ses kalınlaşması; pubik kıllanma gibi fiziksel değişiklikler de bu dönemde oluşur. Bu gelişimi yöneten ana hormonlar erkeklerde androjen, kızlarda ise östrojendir.
Ergenlerin duygu durumları salgılanmaya başlayan hormonlar nedeni ile oldukça karmaşık ve değişkendir. Hızlı gelişim ve değişimin yarattığı gerilim; bilgi ve deneyim eksikliği ile de birleşerek ergenin sosyal düzene ve kurallara uyum göstermesini zorlaştırır. Aynı zamanda çevresinden toplumsal kabul görmeyi bekleyen ergen, katı ve kalıplaşmış bulduğu kuralların sebebini kavrayamaz ve çevresiyle uyum sorunları yaşar. Bu durum onları kırılgan, öfkeli ve hatta saldırgan yapabilir.
Genel tanımı ile öfke; bireyin planları, istek ve gereksinimleri engellendiğinde ya da haksızlık, adaletsizlik ve kendi benliğine yönelik bir tehdit algıladığında yaşadığı temel duygulardan biridir.
Öfke; hafif bir rahatsızlıktan, şiddetli kızgınlık ve hiddete kadar değişebilir. Ancak uygun ifade edildiğinde, son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Öfke kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüştüğünde okul-iş hayatında, kişisel ilişkilerde ve genel yaşam kalitesinde sorunlara yol açar. Pek çok kişisel ve sosyal problemlerin temelinde öfke vardır.
Günlük hayatımızda önemli bir yere sahip olan öfke, doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen son derece doğal, evrensel ve insani bir duygusal tepkidir. Hafif bir tepkiden hiddete varan farklı yoğunluklarda yaşanabilen öfke bazen kısa süreli, orta şiddette ve yararlı, bazen de sürekli, şiddetli ve yıkıcı olabilmektedir. Günlük hayatta aynı kuralı sürekli ihlal eden birinin başkasının bu kuralı ihlal etmesine göstermiş olduğu tepki gibi. Polislerin Sürekli kural ihlali yapmaları (kırmızı ışıktan geçme ve park yasağına uymama gibi)Sigara yasağına uymayan biri hakkında karar verme mevkide olan bir görevlinin kendi odasında rahatlıkla sigara içiyor olması…Bazı Amirlerin devlet malıyla özel işlerinizi yapmayın deyip çocuklarını devletin aracıyla taşıması gibi
Öfke, çoğunlukla saldırganlık ve düşmanlığın bir şekli olarak bilinmesine karşın, öfkenin her zaman saldırganlık ve düşmanlığa yol açmadığı ileri sürülmektedir. Bununla birlikte öfkenin olumsuz olarak değerlendirilmesi, genellikle ifade etme tarzından kaynaklanmaktadır. Çünkü birçok kişi öfke ifadesi nedeniyle çeşitli sorunlar yaşamaktadır. Öfke, açık, olduğu gibi gösterildiğinde insanlar tarafından olumsuz değerlendirilebilir ve bu da kişide olumsuz benlik kavramına, düşük benlik saygısına, kişilerarası ve aile içi iletişim çatışmalarına, sözel ve fiziksel saldırılara ve iş/okul yaşamı ile ilgili uyumsuzluklara neden olabilir.7
Öfke hem içsel, hem de dışsal sebeplerden kaynaklanabilir.
  • İçsel Sebepler: Öfkeye neden olan içsel sebeplerin kaynağında bazı temel duygular yer almaktadır. Bunlar; kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, itilmişlik, kaygı, hayal kırıklığı, haksızlık, anlaşılamamak ve sıkıntı gibi duygulardır. Bu birincil tip duygular birikip, sertleşip, katılaştığında öfke oluşur.
  • Dışsal Sebepler: Haksızlığa uğrama, fiziksel incinme ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, saldırıya uğrama ve tehditlerdir.
Öfkelendiğimizde 5 boyut birbiriyle ilişkili ve eşzamanlı olarak aktif olur
•Biliş; O andaki düşüncelerimizdir.   
•Duygu; Öfkenin yol açtığı fiziksel uyarılmadır.   
•İletişim; Öfkemizi çevremizdekilere yansıtma biçimimizdir.   
•Etkileniş; Öfkeli olduğumuzda hayatı algılayış biçimimizdir.  
• Davranış; Öfkeli olduğumuzda sergilediğimiz davranışlardır.
Öfke durumunda bedensel tepkiler; diğer duygular gibi fizyolojik ve biyolojik değişimlerle birlikte hissedilir. Öfkenin fiziksel ve biyolojik işaretlerinde; uyaran duyguyu harekete geçirir, stres ve gerginlik başlar, enerjiyi arttıran adrenalin salgısı artar, nefes alıp verme sıklaşır, kalp atışları hızlanır, kan basıncı artar, böylece vücut ve zihin, savaş ya da kaç tepkisi için hazırdır.
Öfke duygusunu durumsal ve sürekli olarak ikiye ayrılmaktadır:
  • Durumsal öfke: Amaca yönelmiş davranışın engellenmesi veya haksızlık algısı karşısında, hangi şiddette gerginlik, sinirlilik, hiddet gibi öznel duyumsamaların yaşandığını yansıtan bir duygudur.
  • Sürekli öfke: Durumsal öfkenin genelde hangi sıklıkta yaşandığını yansıtan bir kavramdır.
Bazı kimseler başkalarına göre daha öfkeli olabilmektedirler. Bu durumun bir nedeni, genetik veya fizyolojik olabilir. Öfkeli çocukların huysuz, alıngan ve çabuk kızan özelliklerle doğduğuna ve bu işaretlerin çok erken yaşlardan beri mevcut olduğuna dair bulgular vardır.
Öfkeye yol açan etmenlerden biri de sosyokültürel olabilir. Öfke çoğunlukla olumsuz olarak algılanır. Bireylere kaygı, depresyon ve diğer duyguları ifade etmenin doğru olduğu, öfkeyi ifade etmenin ise doğru olmadığı öğretilir. Bu nedenle de öfkeyle nasıl başa çıkılabileceği ya da öfke duygusunu ne şekilde yapıcı yollara aktarabileceği öğretilmemektedir. Araştırmalar aile yaşantısının da öfke ifadesinde önemli rolü olduğunu göstermiştir. Buna göre çabuk öfkelenen insanların, tipik olarak yıkıcı, karmaşık ve duygusal iletişimi iyi olmayan ailelerden geldiği bildirilmiştir.
  • Öfke ve Şiddet Davranışı Arasındaki İlişki        
    Öfkelerini uygun şekilde yönlendiremeyen bireyler şiddet gösterebilirler. Şiddet başkalarına fiziksel ya da psikolojik zarar verme niyeti taşıyan tüm davranışları içerir. Ergenlik dönemi ile ilgili olumsuz yaşantılar, olumsuz çevre koşulları, okullardaki yetersiz koşullar ve ailenin yapısı, ailede yaşanan sorunlar çocuk ve ergenlerde öfke ve şiddet duygusunun tetikleyicileridir. Öfke ve şiddetin ifadesi öğrenilen bir davranıştır. Kişi herhangi bir şeye öfkelendiğinde, öfkesini öğrendiği şekilde dışa vurur. Bir çocuk ya da ergen öfke ve şiddet davranışını kontrol edemeyen ve bunu sağlıksız bir şekilde ifade eden büyüklerini gözlemlediğinde bu davranış biçimlerini model olarak alabilir
Davranışsal Boyuttaki Yöntemler     
Öfkenin kontrol edilmesinde davranışsal boyutta saldırgan davranışları önlemek için bazı adımlar önerilmektedir. Bunlar; kendi öfke davranışını öğrenme, uygun öfke ifade etme biçimi oluşturma, uygun olmayan davranışı uygun olanla değiştirme, öfkelenmeye yol açan sebepleri, davranışları ve davranışların sonuçlarını gözden geçirme ve yeniden değerlendirme şeklindedir.
  • Duygusal Boyuttaki Yöntemler       
    Öfkenin kontrol edilmesinde duygusal uyarılma üç adımda olmaktadır. İlk adımda biofeedback uygulayarak öfke durumunda vücudun nasıl tepkiler verdiğini keşfedip, fiziksel uyarılmayı azaltmak, düşünce ve davranışları değiştirmek için öfkeyi bir ipucu olarak kullanmak yararlı olmaktadır. İkinci adım olan alternatif uyarılma oluşturmada, öfke ya da fiziksel uyarılmaya muhalif başka bir uyarılma (örneğin, gevşeme ve şaka) oluşturmak için öfkeyi bir ipucu olarak kullanmak gerekmektedir. Uyarılmanın yönünü değiştirmek olan üçüncü adımda, öfke yaşandığında, gelişen fiziksel uyarılmanın yarattığı enerjiyi, üretime dönüşebilecek önemli bir kaynak olarak kullanmak önemlidir.
İletişimsel Boyuttaki Yöntemler       
Öfkeyi kontrol etmek için yaşama geçirilmesi gereken bazı iletişim teknikleri vardır. Bunlar;
  • Atılganlık/Girişkenlik (kendini uygun bir dil ile ifade etme)
  • Dinleme İletişim;Dinleme sanatıdır.Dinlersen anlarsın,anlarsan tanırsdın,tanırsan seversin.
  • Tartışma (İki insan arasındaki çatışmayı fikir birliğine vararak çözme) Çatışma değil tartışma ve anlayarak ikna
  • Eleştirme (Yapıcı eleştiri yapabilme ve alabilme becerisi)
  • Yansıtma (Kişinin, davranışının kabul edilemez olduğunu değil farklı bir bakış açısını sunma
  • Ve yerini konumunu değiştir mümkünse Abdest Al
  • Gözlerini kapat ve nefes kontrolü yap
  • Mutlu olmanın 5 Kuralı:
  • 1-Kendini Sev,
  • 2-Olumlu Düşün,
  • 3-Çözüm Odaklı Düşün
  • 4-Farkındalık Yaşa,
  • 5-İnsanın en büyük başarısı,MUTLU olmayı başarmasıdır kuralını unutma.Mutlu değilsen başarından söz edemesin.
Yrd.Doç.Dr.Ömer DOĞRU
Aile Danışmanı& İletişim Uzmanı
  
2415 kez okundu

Yorumlar

     17/06/2015 17:39

Başarılarınızın devamını dilerim Ömer Bey..
Misafir -

     17/06/2015 17:25

Harika bir yazı.. Başarılarınızın devamını dilerim Ömer bey..
Misafir -

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam51
Toplam Ziyaret197961
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>