• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

ERDEM
Erdem; insanın tam bir ahlaki olgunluğa ulaşması demektir.
Ahlaklı insan dediğimiz zaman genellikle ahlak kurallarına uygun bir hayat yaşayan insan aklımıza gelir, ama erdem sahibi insan ondan da ileridedir. Erdemli insan kendisinden beklenenin daha fazlasını verir, ahlak konusunda başkalarına hep örnek olur. Çok kimsenin ahlakı yasaklara uymak şeklinde kendini gösterir, erdemli insanın ahlakı böyle pasif değildir. O yapılması yakın olandan kaçınmakla beraber, yapılması gereken şeylere özellikle önem verir ve onlarla uğraşır.
    Ahlak ; erdemli   insanın   en  önde  gelen  vasfıdır. Türk  töresinde  erdemlilik  muhafaza  altına alınmıştır. Şartlar  ne  olursa  olsun kişi   benliğinden  asla  taviz  vermez..
 Mutluluk  kavramı   sosyolojide  kesin  tanımı  olmayan ve  insanlara   göre   değişen  bir haldir. İnsani mutlu  yapan  unsurlardan birinin  ve belki   en  önemlilerinden  birinin  erdem  olduğunu  rahatlıkla   söyleyebiliriz..
     Erdemli  insan ;ahlaklı insan ve  aynı  zamanda da vicdanı  rahat  olan  insan demektir. İnsani   en  fazla  sıkıntıya  düşüren olay  ,suçluluk   duygusudur…Özellikle   kişi   ahlaki  olmayan  bir  iş  yapmış  ise  vicdanen  huzursuz  olur…Bu  huzursuzluk  ömür  boyu  sürer  …Bu durum da  insani  strese  sokar  ..Stres  çağımızın  en  büyük  hastalığı  olduğunu  bilim  adamları  özellikle   vurguluyorlar…Stresten  dolayı  bir çok  kişi   hayatını   erken  yaşta  kaybediyor…
  Toplum  karşısında  suçluluk  psikolojisi  hakim  ise  aile  bireyleri,   iş  arkadaşları  ve çevresinde  huzur  içinde  olması  mümkün  değil  insanın…..
  Bir  başka  konu  şu; insan  kendini  haklı  ve masum  görmesi  onu  mutlu  etmeye  yeter mi…?  Başkaları  tarafından  suçlanan ve ya  kişinin  yaptığı  yasa  dışı  işlerden  dolayı  suçlu  kabul   edilen   bir insan  nasıl  mutlu  olabilir…?  Bu   soruya  şöyle  cevap   verebiliriz…Sadece erdemli   olmasından dolayı  mahrumiyet  içinde  yaşayan   insan  sıkıntıları   hiçbir  zaman  önemsemez..
  Erdem dışı davranan  bir insanın kusuru  ona   verdiği   rahatsızlık  kişiyi  ölümüne  kadar  takip   eder ki   bu  sıkıntı   insana  çok  büyük  zarar  verir…
  Ahlak dışı yollardan servet ve  şöhret   sahibi  olan  kimselerin  gizlice  çektikleri  derin  sıkıntı ömürleri  süresince  devam eder…Bana  göre en  korkunç  vaziyet   bu duruma  düşmektir…Son  yıllarda  bu  tür  suçlamalar  ayyuka  çıkmıştır.. Rüşvet, yolsuzluk,  gibi  ahlak  dışı  yollardan  menfaat  sağlayanların  durumuna  Allah  kimseyi  düşürmesin…Bir  insanı   düşünün  gayri  ahlaki   davranışlarla  suçlansın.. Bu  kişinin  yaşadığı   sıkıntı  yaşamının  son  bulmasına  neden  olabilr.
Ülkemizde   son  yıllarda   erdemli  insanı  bulmakta   zorlanılıyor…Bizleri  millet  yapan  değerlerimizin  bir  çoğunu  maalesef kaybettik…Birbirimize  karşı  güven  kalmadı.. Hiç   kimse  itibarlı  ve  erdemli  insani   değerlere  sahip  olmak  için  çalışmıyor…Her şeyin  önünde  şahsi  çıkarlar  yer  aldı..  Kişinin menfaati yoksa bir başkasının elinden tutarak yere düşeni kaldırmayı   unutan  bir  konuma  gelindi….Komşuluk, akrabalık ,ülküdaşlık  ilişkileri   mazide   kaldı.
Üzülerek   belirtmeliyim ki   insani  ve İslam’ı  kıymetlerimiz  yok  oldu…Saygı  ve  sevgi  kuralları  unutuldu…Düşünün lütfen  yıllarca  aynı  kişilere  inanarak  yola  çıkanlar    ,bu  gün  hayal  kırıklığı  yaşıyorlar…Çok  güvendikleri, inandıkları, peşinde  koştukları  iki  ayaklı  yaratıkların  erdemlilikten  uzak  olduklarını   görüyorlar….””İnsanlık  ölmüş   galiba “””diye  düşünmeleri  normal   değil mi….?
    Türk  Milletinin;  inançları  gereği törelerine, gelenek  ve  göreneklerine  ,milli  ve manevi  tüm  değerlerine  sıkı sıkıya  bağlı  bir millet  olduğunu biliyorduk..  En azından  yıllarca okuduğum  yüzlerce  eserlerde   milletimiz   böyle  anlatılıyordu..  Bu  ahalinin  bu duruma getirilmesinden  elbette  biz öğretmenler   sorumlu  oluğumuz  doğrudur.. Ancak;  eğitim  sisteminin  payının  çok yüksek  olduğunu  söylemeliyim…Çocukların  kişiliğine  yönelik   hiçbir şey  yok, eğitim  sisteminin içinde…    Vahşi  hayvanları  ehlîleştirmek  için  kullanılan  yöntemi  ,insan  eğitimi  içinde  kullanırsanız  ya da  tercih  ederseniz  elde  edeceğiniz  sonuç  mevcut  durumdan  asla  farklı  olmaz…Bu sitemin  sonucunda  erdemli  insan  yetiştiremezsiniz..
  Sonuç  olarak   diyorum ki   bir an  önce  erdemli, faziletli, dürüst  ve namuslu  insan  yetişmenin  peşinde  koşmalı yız…
Ailede alınan yanlış bir eğitimi hiç-bir sistem düzeltemez. 
Bu  gidişat  ile  millet  olarak  bir arada  yaşama  şansımız kalmayacaktır.
Yrd.Doç.Dr.Ömer DOĞRU 
Aile Danışmanı & Iletisim Uzmanı
  
774 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret197947
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>