• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

EVLİLİK SAVAŞLARI
Evlilik ciddi sorumluluk isteyen ve empati yeteneğinin hoşgörü alışkanlığının yoğun kullanılması gereken çok ozel bir durumdur.
Evlilikte biri huzur ararken diğeri kusur ararsa orda mutluluk olmaz.
Hani dervişe sormuşlar sen evliliğe karşı misin diye
Derviş;Hayır ben evliliğe karşı değilim birbirini sevmeyen karı kocalara mutsuz büyüyen çocuklara ve sevgisiz hanelere karşıyım demiş.
Evlilik bir savaş mücadele veya üstün gelinecek bir durum değil.Onemli olan kimin üstün veya güçlü olduğu değil sen mutlu değilsen gücünün haklılığının ne anlamı vardir.
Evlenmek niyetiyle görüşmeye gelmişlerdi. Delikanlı, genç kızı, şöyle bir süzdü ve sessizce düşündü: 
"Güzel kız fena değil. Ama biraz kendini beğenmiş. Acaba bu hali devam eder mi? Ya ederse? O zaman bununla  yaşanmaz. Ben dayanamam ukala bir kadına, kadın dediğin biraz uysal olmalı... Neyse canım, hele bir evlenmeyi kabul etsin. Ben onu değiştirmeyi bilirim." 
Genç kız da simasının ortasına sinsi bir  tebessüm kondurdu. "Fena çocuk değil. İşi de yerinde. Rahat bir hayat yaşarım. Lâkin biraz' dediğim dedik' gibi. Acaba buna, sözümü dinletebilir miyim? Aman canım, düşündüğüm şeye bak. Evlenelim de ben onu mum gibi yapmasını bilirim .
"Ve "değişim savaşının imzaları alkışlar arasında atılır. Ayaklar birbirini ezmek içi yarışır. "Bal/ayının" tatlı meltemi yerini yavaş yavaş kuzey rüzgârlarına bırakır. Genç adam, sabah işe gitmeden eşini uyandırmaya çalışır: "Ben hazırlanırken sen de kahvaltı hazırlayabilir misin?" Genç kadın uyumaya devam eder. "Hayatım, geç kalıyorum haydi uyan." Genç kadın sağından soluna dönerek, "Sabahın bu saatinde de kalkılmaz ki? İşyerinde bir tostla çay alırsın." der. "Allah! Allah! Ben akşama kadar çalışacağım, sen bir kahvaltı hazırlamaya zorlanıyorsun." "Ama çok uykum var." "Benim de uykum var ama kalkıp işe gitmek zorundayım." 
Kadın istifini bozmaz, kapıyı çarpıp çıkarken "Can çıkmayınca huy değişmezmiş." diye söylenerek işe gider genç adam. 
Başka bir gün. "Hayatım, bugün yemek yapamadım. Dışarıya çıksak diyorum." "Yine mi? Ama çok yorgunum, şöyle evimde dinlenmek istiyorum. Dışarıya hafta sonu gideriz." "Annem haklıymış. 'Bu adamı değiştiremezsin' demişti de inanmamıştım." 
Kimse 'ben onu değiştiririm' demesin Birbirini değiştirme hayaliyle kurulan bir aile tablosu bu. Her iki taraf da "Acaba eşimi nasıl mutlu ederim?" yerine "Nasıl değiştiririm?" sevdasında. Daha doğrusu "güç savaşında". Oysa eşler güçlerini" değişim savaşında tüketmek yerine mutluluğu yakalamak yolunda sarf etmeli. 
Evlilik;
 "Ben seni adam ederim" yerine "ben seni mutlu ederim" düşüncesi üzerine kurulmalıdır. O zaman evin pencerelerinde mutluluk meltemi eser. Saksılarında huzur çiçekleri açar. Odalarında şen kahkahalar çınlar. Eşler, birbirini mutlu etmek için yarışır. Planlar, “onu nasıl değiştiririm" yerine "onu nasıl mutlu ederim" üzerine yapılır. Evlilikte haklı olma yoktur .Evliysen haksızsındır. Çünkü evlilik,ben bu hayatla başa çıkamıyorum gel beraber yürütelim ve hayatımın yarısını sana vakfedeyim anlaşmasıdır. Yarısını feda ettiğin bir hayatın tamamı üzerine hak iddia etmek ne kadar doğrudur? Onu yargılamak değil empati kurmak ve anladığını hissettirmektir.
Mürebbiye gibi değil, psikolog gibi davranılır. "Değişim savaşı" vererek ne kendisini tüketir ne de eşini. Aksi halde kadın "dırdırcı", erkek "baskıcı" mutluluksa "toz-duman" olur. 
Bu sebeple, evlenecek gençler, ruhen uyum sağlayabilecekleri kişileri seçmelidir. "Ben onu değiştiririm" diye düşünerek başlıyorlarsa, boşuna evlerini dayayıp döşemesinler. Silahlarını yağlasın, kelime mermilerini yığsın ,savaş yerlerini belirleyip sığınaklarını hazırlasınlar. Gelin arabasının arkasına da;
"Evleniyoruz mutluyuz" yerine "Evleniyoruz savaşa gidiyoruz" diye yazmayı unutmasınlar.
İlerde Keşke demek istemiyorsan Eşini İşini ve Arkadaşını doğru seçmelisin. Birlikte yola çıkacağın kişi de şu üç şeyin olmasına dikkat et; Yürek ,Güven Sadakat. Ama bunları sadece karşıdan beklemeyeceksin sende var olanı ara…
Oysa
           Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır 
Olduğun yeri cennete çeviremedikten sonra Kaçtığın Her Yer Sana Cehennem Olur
Yrd.Doç.Dr.Ömer,DOĞRU
 Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı
  
833 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret198064
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>