• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

Anksiyete Bozukluğu (Kaygı Bozukluğu)Nedir

Anksiyete :Türkçedeki karşılığıyla kaygıdır, Kişide her an kötü bir şey olacakmış hissi, örneğin her an kötü bir haber alacağı yada kendisinin yahut yakınlarının başına kötü bir şey geleceği endişesi ile giden bir düşünme duygusudur.

  • Yaygın anksiyete nedir?
  • Neden bütün sıkıntıyı bedenimde hissediyorum?
  • Teşhis nasıl konulur?
  • Yaygın anksiyete bozukluğunun nedenleri nelerdir?
  • Tedavi yöntemleri

Yaygın anksiyete nedir?

Kişi sıklıkla günlük olaylar karşısında beklenenin üstünde yüksek bir kaygı düzeyi yaşar. Zihni çoğunlukla felaket senaryoları ile doludur. Örneğin çocuğu eve bir saat gecikmeyle gelmiştir, ancak bu gecikme “mutlaka çocuğa araba çarpmıştır”, “birileri çocuğa bir şey yapmıştır” türünden kaygı içeren düşüncelerle karşılanır. Kişi olaylar karşısında hafif bir tedirginlik duygusundan panik derecesine kadar değişik yoğunluklarda kaygı yaşayabilir. Duruma yaygın kaygı bozukluğu denmesinin nedeni kişinin sadece belli durumlarda değil, hemen her durumda (belirli bir yer, zaman ya da duruma bağlı olmaksızın) az ya da çok kaygı yaşamasıdır. Panik bozukluğundan bu yönden ayrılmaktadır.

Aslında kaygı günlük hadiselerde herkesin karşılaştığı bir ruh halidir ve aşırı boyutlara ulaşmadıkça bir teşvik aracı olarak insanlara yardımcıdır. Kaygı kişinin günlük aktivitelerini aksatacak hale gelerek başlı başına bir problem meydana getirdiğinde artık hastalık adını alır, ve tedavi edilmelidir.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişi uzun süren, kontrol etmekte güçlük çektiği bir endişe durumu yaşar. Bu kaygı huzursuzluk veya kendini tetikte hissetme, çabuk yorulma, odaklanma güçlüğü, unutkanlık hissi, sinirlilik, kas gerginliği ve uyku bozukluğu belirtilerinin tamamı ya da bir kısmı ile birlikte bulunur. Kişinin yaşadığı bu sıkıntılar kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.

Bu sık rahatsızlık genellikle 20’li yaşlardan önce başlayarak, dalgalı bir seyir izler. Duruma eşlik edebilecek psikiyatrik bozukluklar diğer kaygı bozuklukları, depresyon ve alkol bağımlılığıdır.

Neden bütün sıkıntıyı bedenimde hissediyorum?

İlginç bir nokta da kaygı düzeyi yüksek kişilerin huzursuzluk ve kaygı hissinin yanı sıra sürekli gerilim tipi baş ağrıları, yaygın vücut ağrıları, bulantı, midede şişkinlik gibi şikâyetler çekmeleridir. Bu nedenle hastaların bir kısmı öncelikle psikiyatrist dışındaki hekimlere başvururlar.

Kaygı hali ile deney hayvanlarında görülen “savaş ya da kaç” refleksi arasında benzerlikler kurulmaktadır. Ciddi bir tehditle karşı karşıya kalmış bir hayvandakine benzer olarak, kişi yaşamsal bir tehlike algılamakta, buna gerek ruhsal gerekse bedensel yollarla cevap vermektedir. Böylesi bir durumda kişinin otonom sinir sistemi aktifleşmekte; dolaşım ve solunumu hızlanmaktadır. Kişi bunları titreme, huzursuzluk, kas gerginliği, nefes darlığı, çarpıntı hissi, ellerde, ayaklarda üşüme, ağız kuruması, bulantı ve midede şişkinlik olarak algılamaktadır. Göründüğü gibi beyin ve beden sürekli birlikte çalışmakta; belirtiler en belirgin olarak beden yoluyla hissedilmektedir.

 

Teşhis nasıl konulur?

Yaygın anksiyete bozukluğu teşhisi ruh hekimi tarafından konulmalıdır. Teşhis sürecinde amaç belirtilerin bedensel ve diğer ruhsal rahatsızlıklardan ayırt edilmesidir. Bu amaçla ayrıntılı fizik muayene, çeşitli kan tetkikleri, görüntülemeler ve gerekirse diğer branş hekimlerinden konsültasyon istenir.

Belirli bedensel bir nedene bağlanamayan midede şişkinlik, baş ağrısı, yaygın kas ağrıları gibi şikâyetlerle giden tablolarda kaygı bozuklukları akla ilk gelmesi gereken durum olmalıdır.

Yaygın anksiyete bozukluğunun nedenleri nelerdir?

Bir kısım insanın neden sürekli olarak daha fazla kaygılı olduğu halen araştırma konusudur. Bu durumun gelişmesine kalıtımsal faktörlerin yanı sıra çocukluk dönemi yaşam deneyimlerinin de etkisi yadsınamayacak düzeydedir. Kişilerin kendilerini her an tetikte hissediyor olmaları, yaygın kaygı hallerinin yanı sıra düşünsel şemalarıyla (felaket senaryoları gibi) da ilişkili görünmektedir.

Tedavi

Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilmediği takdirde yıllarca sürerek, kişide önemli bir yeti yitimine yol açar. İleri dönemlerde hastalarda mevcut rahatsızlıklarına ikincil olarak depresyon gelişebilir. Hastalar huzursuzluk ve sıkıntıları için kısa süreli rahatlatıcı etkilere sahip olduğundan alkol kullanmaya başlayabilirler veya kullandıkları alkol miktarını artırabilirler bu da kronik başka hastalıklara yol açabilir. Bu sebeplerle hastalığın daha başlangıçta tedavi edilmesi büyük önem taşır.

Ayrıca eşlik eden bedensel rahatsızlık bulunsun bulunmasın aşırı kaygı halinin tedavi edilmesi hipertansiyon ve kalp-dolaşım sistemi ile ilişkili risklerin azaltılması noktasında önemli bir adımdır.

Antidepresan ilaçlar  hakkında bilinmesi gereken hususlar:

  1. İlaç En son çare olmalıdır.Bu ilaçlar kesinlikle doktor gözetiminde kullanılmalıdır..
  2. Antidepresan ilaçlar ile ilişkili görülen yan etkiler genellikle yararlarından daha fazla olup, düşünme bozuklukları, kilo aldırma ve uyku düzensizlikleri yapmaktadır. Kanaatimce uzak durulması gereken bir yöntemdir. Malesef bizim ülkemizde çok yaygın olarak kullanılmakta ve denetimi yoktur.Antidepresan İlaç değil Uyuşturucudur.

Psikoterapi

Yaygın anksiyete bozukluğunda etkisi gösterilmiş olan terapi türü bilişsel davranışçı Psikoterapiye ek olarak uygulanabilecek ilaç tedavisi ile kişinin olumsuz düşünce ve davranış biçimlerinin değiştirilmesi ve hastalıkla mücadele etmesi için daha aktif olması amaçlanır. Terapi 6-12 seans kadar sürmektedir.  
Bilişsel davranışçı terapide hasta öncelikle hastalığının ne olduğu ve sebepleri konusunda eğitilmektedir. Bunun yanı sıra nefes alma ve çeşitli gevşeme egzersizleri, stresle başa çıkma yöntemleri ile  kişinin rahatlaması sağlanır. Bunun yanı sıra çeşitli ödevler verilerek kişinin kaygı verici durumlara karşı duyarsızlaşması sağlanır.

 

Anksiyeteyle Oluşan Negatif Düşüncelerden Kurtulmanın Yolları

Olumsuz düşünceler hayatınızı felç edebilir, sosyal hayatınıza ciddi zararlar verebilir. Negatif düşünceler kariyerinizin sona ermesine, arkadaş ve aile ilişkilerinizin bozulmasına neden olabilir. Ancak sabır ve birkaç uygulama ile bir iç değişim yaratabilir ve böylece anksiyete hastalıklarından kaynaklanan negatif düşünceleri hayatınızdan atarak daha iyi bir hayat yaşayabilir ve ilişkilerinizi geri kazanabilirsiniz. Anksiyete sorununun negatif etkilerinden kurtulmak için işte size birkaç ipucu:

Dinlenmeyi öğrenin. Dinlenerek stres atmak ve rahatlamak bir beceridir. Birçok insan bunu beceremez hatta denemez. Dinlenmeyi öğrenmek ve geliştirmek zaman alır. Bizim toplumumuzda rahatlamak, işlerden kaçmak ve boş vermişlik olarak algılanmaktadır. Ancak iş dışında dua etmek iç denetim için zaman ayırarak derin nefes alma ve rahatlama tekniklerini öğrenmek yararlı olabilir.

Düşüncelerinizi yazın. Kâğıt üzerinde fikirlerinizi görmeniz size basit bir şey gibi görünebilir. Ancak olumsuz düşüncelerinizi okumanız sizin bazı şeylerin farkına varmanızı sağlar. Kötü bir ruh halindeyken yazdığınız olumsuz şeyleri, normal bir zamanda okuduğunuzda ne kadar mantıksız geldiğini kendiniz görebilirsiniz.

Pozitif düşünmek size enerji verir. Sürekli pozitif düşünmeyi deneyin. Pozitif düşünce gücü için çizimlerden veya dergi resimlerinden görsel bir kolaj oluşturmak yararlı olabilir. Sevdiğiniz müzikleri dinlemek ve filmleri izlemek pozitif düşünmenizi sağlar.

Zihinsel ve fiziksel olarak sağlıklı olabilmek için kendinize sağlıklı alışkanlıklar edinin. Yeterince uyuyun. Düzenli egzersiz yapın. Sağlıklı besinler yiyin. Kafein, alkol ve nikotin gibi maddelerin beyin kimyası üzerinde olumsuz etkileri olduğu için bunlardan kaçının.

Hayatınızın keyifli olması veya sıkıcı olması tamamen size bağlıdır. Hoşlandığınız şeyleri yapmak için her gün kendinize zaman ayırın. İş hayatınızın yorgunluğunu, olumsuz düşünceleri aklınızdan atmak için eğleneceğiniz ve hoşunuza giden şeyler yapmanız sizin için iyi olacaktır. Arkadaşlarınızla, ailenizle kısacası sevdiklerinizle vakit geçirmek kendinizi daha mutlu hissetmenizi sağlar. Unutmayın sıkıntıyı hisseden ruhumuzdur ama sonuçlarına bedenimiz katlanıyor. Ruhunuzu besleyin bedeniniz sağlıklı kalsın

Yrd.Doç.Dr.Ömer DOĞRU

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

 

  
562 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam74
Toplam Ziyaret196564
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>