• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

Delilik Dedikleri Şey
Düşünen ve hisseden beyinler için, akıl sağlığını korumanın giderek zorlaştığı bu dünyada, yaşadıklarınızı anlamlandırmanıza yardımcı olacak bir yazarla tanıştırmak istiyorum sizi: Arno Gruen
Berlin doğumlu bir psikanalist olan Gruen, ''Normalliğin Deliliği,'' ''Empatinin Yitimi,'' ''İçimizdeki Yabancı,'' ''Demokrasi Mücadelesi,'' ''Kendine İhanet'' gibi, her birisinin sizlere önemli katkı sağlayacağına inandığım kitapların yazarıdır.
Gruen, insanın yön kaybını ve şiddet eğilimini, modern yaşamın çarklarına uyum kurmak için kendi gerçeğini inkâr etmesiyle ilintilendirir.
Bu uyum çabası, insani duyarlılığın yitimiyle mümkündür, ancak!
Sadece acıyla yüzleşmeyi göze alabilenler, acıya dayanabilenler insani özlerini koruyabilirler.
''Acıya tahammül edebildiği sürece -özelliklede iç mücadelesinde- insan gerçeğe hala açık demektir.''
Gruen, toplumun kabul ettiği ''normalliği'' reddeden delinin, hala insan kalmak için direndiğini söyler.
''Gerçek dünyada insani değerlerin yitimine katlanamayanlar "deli" kabul edilirken insani köklerinden kopmuş olanlar "normal" olarak onay bulur.
Ancak bir insanın "gerçekle ilişkisi" ruhsal hastalığını ya da sağlığını saptamak için tek ölçüt değildir.
Aksine, çaresizlik gibi insani duyguların, empati gibi insani algılamaların ve coşku gibi yaşama insani katılışların ne ölçüde mümkün olduğunu veya ayıklanmış olduğunu sormak gerekir.''
Toplumdan uzak, asosyal bir yaşam seçen ve deli diye adlandırılan birey, ''normal insanların'' yarattığı dünyanın ikiyüzlülüğüne dayanamayan insandır. O'dur güçlü olan!
''Toplumumuzdaki gerçekten zayıf kişiler, acı çekenler değil, acı çekmekten korkanlardır. Toplumla uzlaşmayı başarıyla gerçekleştirmiş olanlar, asıl zayıflardır.
Bu yüzden binlerce yıldır duyarlılığın zayıflık olduğunu iddia ederek propagandalarını yürütüyorlar. Onlar, deforme olmuş bir gerçeğin, yani güç ve iktidar ideolojisinin asıl taşıyıcısıdırlar.''
Gruen, çarpık toplumsal örüntünün kölesi olan ebeveynlerin, yeni köleler yetiştirirken kullandıkları en önemli aracın, koşullu sevgi olduğuna değinir.
Ne yazık ki, ''toplumda kabul gören türden bir başarı'' sahibi olduğu sürece sevilen çocuk, kendisine ve yaşama yabancılaşacak, ileride, sevme ve empati gücünü kendisinde bulamayacaktır.
Bunun sonucunun çok vahim olduğunu söyler:
''Eğer sevme yetisi çok başlarda kırılırsa, kendilerini asla bulamayan insanlar oluşuyor.''
Gruen, gerçek kurtuluş için insanlığı, uyanışa ve sevgisiz vahşi yaşama direnişe davet eder:
''Tarih, kendi varlıklarını koruyabilmek için kendilerini ülkeleri, doğayı ve diğer insanları ele geçirmek zorunda hissedenler ile dirençlerini güvenceye almak için sahte tanrılara bağlananlar arasındaki etkileşimle oluşuyor.
Sahte tanrılar, bizi kurtaracak bir kimlik bulma yolundaki beyhude arayışın hem ürünü, hem de üreticisidir.
Bizi çevreleyen sevgisizliğe gerçek anlamda karşı durmadığımız sürece, içimizde yatan kendimize ait kimliğe asla ulaşamayız.''
Yrd Doç Dr Ömer DOĞRU
Aile Danışmanı & Iletisim Uzmanı
  
441 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam111
Toplam Ziyaret198138
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>