• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

Anasayfa

Şizofreni, genellikle gençlik yıllarında, genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan; duygu, düşünce, algılama ve davranışı etkileyen; farklı klinik tablolarla görülen, nörobiyolojik temelleri olan bir hastalıktır. Şizofreninin Tarihçesi Hastalığın, araştırılmaya ve tedavi edilmeye değer, tıbbi bir durum olduğuna karar verilmesi, 1800’lü yılların ikinci yarısına rastlamaktadır. Şizofreniilk olarak 1853 yılında Benedict Morel tarafından tanımlanarak DementiaPrecox (erken bunama) olarak adlandırılmış fakat 1911 yılında İsviçreli bilim adamı EugenBleuler yayınladığı ‘’DementiaPrecox” veya “Şizofrenililer Grubu’’ isimli kitapta hastalığın erken yaşlarda başlamasının ve bunamayla sonuçlanmasının zorunlu olmadığı vurgulanmıştır. EugenBleuler aynı kitabında, bu hastalığı tanımlamada bugün kullandığımız şizofreni (schizophrenia) terimini önermiştir.
18.10.2021
Kişiliğimiz içsel ve dışsal dünyamızla ilişkimizin nasıl olacağını ne şekilde olacağını belirler. Bunu bir etkileşim ve iletişim aracına benzetebiliriz. Hepimizin atamızdan ailemizden bize aktarılan genetik özelliklerimiz vardır.Bize aktarılan bu mirasın kişiliğimizdeki görüntüsüne MİZAÇ diyoruz. Fark ederiz kimimiz daha neşelidir kimimiz daha asabi, kimimiz çevremiz tarafından çok sakin olarak adlandırılırız.   Mizacımızı bu iletişim ve etkileşim aracının temel taşı olarak görebiliriz. KARAKTER ise bu temel üstüne inşa edilen bir yapıdır. Bu yapı;  neyi nasıl gördüğümüz ve değerlendirdiğimiz, etrafımız ve kendimiz hakkında neye inandığımız, düşüncelerimiz, olaylardan çıkardığımız sonuçlar ve öğrendiklerimiz, inançlarımız ve kurallarımızın bir örüntüsüdür. Karakterimiz sürekli gelişebilmekle birlikte, çocukluk döneminde bu gelişimin daha hızlı olduğunu söyleyebiliriz.
11.10.2021
Anksiyete :Türkçedeki karşılığıyla kaygıdır, Kişide her an kötü bir şey olacakmış hissi, örneğin her an kötü bir haber alacağı yada kendisinin yahut yakınlarının başına kötü bir şey geleceği endişesi ile giden bir düşünme duygusudur. Yaygın anksiyete nedir? Neden bütün sıkıntıyı bedenimde hissediyorum? Teşhis nasıl konulur? Yaygın anksiyete bozukluğunun nedenleri nelerdir? Tedavi yöntemleri Yaygın anksiyete nedir? Kişi sıklıkla günlük olaylar karşısında beklenenin üstünde yüksek bir kaygı düzeyi yaşar. Zihni çoğunlukla felaket senaryoları ile doludur. Örneğin çocuğu eve bir saat gecikmeyle gelmiştir, ancak bu gecikme “mutlaka çocuğa araba çarpmıştır”, “birileri çocuğa bir şey yapmıştır”
05.10.2021
Düşünen ve hisseden beyinler için, akıl sağlığını korumanın giderek zorlaştığı bu dünyada, yaşadıklarınızı anlamlandırmanıza yardımcı olacak bir yazarla tanıştırmak istiyorum sizi: Arno Gruen Berlin doğumlu bir psikanalist olan Gruen, ''Normalliğin Deliliği,'' ''Empatinin Yitimi,'' ''İçimizdeki Yabancı,'' ''Demokrasi Mücadelesi,'' ''Kendine İhanet'' gibi, her birisinin sizlere önemli katkı sağlayacağına inandığım kitapların yazarıdır. Gruen, insanın yön kaybını ve şiddet eğilimini, modern yaşamın çarklarına uyum kurmak için kendi gerçeğini inkâr etmesiyle ilintilendirir. Bu uyum çabası, insani duyarlılığın yitimiyle mümkündür, ancak! Sadece acıyla yüzleşmeyi göze alabilenler, acıya dayanabilenler insani özlerini koruyabilirler. ''Acıya tahammül edebildiği sürece -özelliklede iç mücadelesinde- insan gerçeğe hala açık demektir.'' Gruen, toplumun kabul ettiği ''normalliği'' reddeden delinin, hala insan kalmak için direndiğini söyler.
30.09.2021
Mutlu evlilik; faturaların ödendiği, çocuğun ihtiyaçlarının karşılandığı, iş ve ev sorumluluklarının yerine getirildiği bir sistem değildir. İyi bir evlilik, herkesin kendini huzurlu, mutlu ve güvende hissettiği bir sistemdir. • Mutlu evlilikte hoş görü vardır. Her hatanın peşine düşülmez. Eşler birbirinin hatalarını bazen görmezden gelir, bazen de uygun bir üslupla rahatsızlıklarını ve ne yapılması gerektiğini ifade eder. • Mutlu evlilikte güler yüz vardır. Şakalaşma, esprili iletişim vardır. Eşler, birbirinin şakasının altında bir şeyler aramaz. Şakaları kimse kişiliğine yormaz. Şakalar ve espriler, karşıdakinin zayıf veya hassas noktaları üzerine yapılmaz. Evde güler yüz olduğu sürece de gerginlik olmaz. • Mutlu evlilikte, kimse niyet sorgulayıcısı olmaz. Hem çocuklar hem de eşler, söylemleri de eylemleri de olduğu gibi kabul eder. Duyulan ve görülenler esas alınır. Altında bir şey aranmaz. Anlaşılmayan ve şaşkınlık yaratan durumlar da ise bu durum ifade edilir. Kurgu yerine açıklama beklenir.
21.09.2021
 2  ...

Son Güncelleme: Bugün

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam35
Toplam Ziyaret196525
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.142532.2713
Euro34.804134.9436
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>