• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

Aşka Dair
Aşka Dair 

Özlem ve ayrılık acısıyla İçin için ağlayan bir yörük kızına sormuşlar aşk nedir diye,
Gözleri çakmak çakmak bakışları uzakların yelesine takılmış kız usulca fısıldamış:  
   Siz hiç, karın boşluğunuza yumruk yediniz mi? Kabuk bağlayan yaranıza tuz basıldı mı hiç,Ağlamanın yasak iç çekmenin ayıp ve kaçmanın imkansız olduğu bir dehlizdir aşk. Unutmanın yok olmak,sabretmenin boğulmak, iç çekmenin isyan olduğu bir duygunun adıdır aşk.Yaranın yarin, yarinin yara olduğu yüreğinde inceden sızan bir özlem akıntısıdır sonsuza.       Kimseye anlatamadığın sebep aramadığın,hesap sormadığın ve kendinle  boğuşmaktan bitkin düştüğünde kanayan yaranın acısını sevebilmektir aşk.Üzülmektir,özlemektir,kavuşamamaktır Aşk acı çekmektir, lakin..Aşk, insanoğlunun yaradılışından itibaren sahip olduğu en temel tutkusu, giderek bir hastalığı. Yüreği, ötekinin yüreğinde attıran, onsuz yaşanılamayacak hissini beynimize zerk eden hayli etkili bir virüs adeta.
Aristo, "Aşk acı çekmektir, lakin aşksızlık da ölmek demektir" derken bu benzersiz tutkunun insanı yönettiğini ve hem mutluluğu hem de acıyı yaşattığını söylemek istemiş muhtemelen. Lakin aşksızlığın da onu susuz bırakıp giderek solan bir canlıya dönüştürdüğünü söylemeye de çalışmış...Aşk hayal olsa bile, hayat için elzemdir. Çünkü aşksız hayat zaten hayaldir.
"Üzgün olduğum zaman, kışın güneşi düşündüğüm gibi seni düşünüyorum. Mutlu olduğum zaman da yakıcı güneşin altında gölgeliği düşünür gibi yine seni düşünüyorum sevgilim.
Hem genç bir çocuk suratın, hem de bir anne kadar bilge yüzün var. Seni bütün bu aşklarla seviyorum..."Victor Hugo'nun sevgilisi Juliette Dronet'ye yazdığı aşk mektubundan
Lakin, aşk acısını ölümüne yaşamış Nietzsche şöyle tarif edecekti "İnsan kendisini sevdiği için başkasına âşık olmuştur. Sevgilisinin varlığı ile mutlu olduğu için sevmiştir onu..."
Aşk Yalnızlık Korkusu Mu
İşte bu çetrefilli noktada insanın boğazına yumruk gibi takılan bir soru . "Aşk yalnızlık korkusu mu yoksa insanın diğerinin içinde yaşama arzusu mu?"...
Çiftleri, post modern Batı hayatında yaşlılığın verdiği güçsüzlüğün, yıpranmanın ve acımasız dış dünyanın ağırlığı altında eve kapanmayı yeğlemiş, entelektüel ve birbirlerine deli gibi aşık olduğu görülen bir karı-koca. 'Dış tehlike'lere karşı evlerini adeta bir kaleye dönüştüren, yakınlarını bile sığınaklarına kabul etmeyen insanların yaşamış olduğu aykırı ama özel bir durumdur.
Gerçek aşkın hislerden ve sözlerden öte davranışlarla alakalı olduğunu, erkeğin hayatını her anlamda eşine adadığını göstererek varlığını his ettirip farkındalığı dorukta yaşayabileceği bir tutkulu inat halidir aşk. Acı çeken bir insana aşık olmakla yapılan bir sınavdır aşk.Yoksa normal ve ferah zamanda herkes güzel bir teni yahut farklı bir adamı sevebilir.. Aşk nereye kadar gidebilecektir? Ölüm, aşkı; aşk, ölümü ne kadar etkiler? Yoksa yalnızlık korkusunun verdiği bilinçaltı bir refleks midir aşk? İnsan sevdiği ve değer verdiği birinin kendinden önce ölmesini yalnızlığa atılan bir çığlık gibi mi görür. Yusuf Hayaloğlunun bir şiirinde ölen arkadaşının arkasında ağıt yaparken dediği bir mısra çok çarpıcı ‘’Peki sen de düşüp gittin Azrailin Peşine. Beni Bu dünyada senin anladığın kadar kim anlayacak.’’ Dediği gibi insanın aşkta ,arkadaşlıkta dostlukta aradığı en önemli şey Doğru Anlaşılmak mı ? Hele Doğu Karadeniz meşhur olan bir değiş de dendiği gibi: Sevdiğini alamamışsan ,alacağını seveceksin durumu değildir aşk.
"Aşka dair hiçbir anın yoksa eğer, yaşlılığın zor geçecektir." Aşk yeni dikilen Tütün fidesine verilen can suyu gibidir. Olmasa ölür olursa öldürür tutkununu..
Tevekkül, kader ve hayatı olduğu gibi kabullenmeye karşı çıkan Batı kültürü insanının, karar alıcı genlerine başvurarak kader ve azmi, korku ve ümidi dengeli götürüp hayallere yelken açarken kurallara başkaldırının zaferimi aşk.
'Aşk'ı, yüceleştirmenin yanında aşık insanı parçalara ayırıyor ve makineli tüfek misali kesintisizce, aşka dair rahatsız edici soruları sıralıyor vicdan denen şaşmaz matbaasından. Yıllar içinde aşkın birikimi arttıkça son bedelin çok ağır olacağını unutmayalım! Saf aşk varsa, fatura büyük olacaktır... Aşk'ın saflığını sorgulasa da, başkası için yaptıklarımızın, onun için ne hissettiğimizden daha önemli olduğunu unutmayalım. Diğer bir deyişle, aşk sözlerle değil, eylemle zirve noktasına ulaşıyor.
Ayrıca; ölüm, yalnızlık korkusu, yaşlılık sorunları ve Batı'daki dış dünyanın acımasızlığı ile Batı burjuva kültürünün yapaylığı üzerine anlaşılabilecek bir durum değildir aşk. Aşk Profesyonellikten uzak ,doğaçlama ve zevk merkezli olmayan bir durumdur.
Aşk tasavvufla zirve noktasına ulaşmış;
Gelse Celalinden Cefa Yahut Cemalinden Vefa
İkisi de Cana sefa ,Kahrın da Hoş Lutfun da
Ya da
Cânân dileyen dağdağa-yı câna düşer mi,
Cân isteyen endişe-i cânâna düşer mi;
Girdik reh-i sevdaya cünûnuz...
Bize gurur lâzım değil,
Ey dil ki bu iş şâne düşer mi Fuzüli
Ya da
AŞK Acısı taşımayan Yürek ;
Ya Deliye aittir Ya Ölüye. ...
Biz sevdik mi yer oluruz
Biz sevdik mi sel oluruz
Biz sevdik mi lal oluruz
Biz sevdik mi katıksız bal oluruz.
Edep bilenler başkadır
Canı ruhu yanmış aşıklar başka.
Aşka yanmalı can dediğin
Ya canan olmalı; ya da canını almalı
Yar 'diyemezsin ki yanından ayrılıp unutan vefasıza.
Aşığa bir anlık ayrılık bir yıl gibi gelir bilene...
Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et;
Çünkü söz yürekten gelir dilden çıkar.
                                                    Mevlana

Yrd.Doç.Dr.  Ömer DOĞRU

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

 


  
2114 kez okundu

Yorumlar

Muhteşem     02/07/2015 12:00

Cânân dileyen dağdağa-yı câna düşer mi, Cân isteyen endişe-i cânâna düşer mi; Girdik reh-i sevdaya cünûnuz... Bize gurur lâzım değil, Ey dil ki bu iş şâne düşer mi Fuzüli
Omur Alpaslan

Aşka Dair     02/07/2015 12:49

Hocam bu yazınızın özetini bizim derste anlatmıştınız o zaman not almadığım için çok kızmıştım kendime paylaştığınız için çok teşekürler
Misafir -

Aşk ve İnsan     02/07/2015 12:45

hocam tek kelimeyle muhteşem AŞK Acısı taşımayan Yürek ; Ya Deliye aittir Ya Ölüye. ... Biz sevdik mi yer oluruz Biz sevdik mi sel oluruz Biz sevdik mi lal oluruz Biz sevdik mi katıksız bal oluruz. Edep bilenler başkadır Canı ruhu yanmış aşıklar başka.
Misafir -

     02/07/2015 10:32

Gelse Celalinden cefa, Yahut Cemalinden vefa, İkisi de cana sefa, Kahrında hoş lûtfunda <3
Nilay Akduman

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam60
Toplam Ziyaret197970
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>