Ömer Doğru
Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı
Yüreğine Dokun  Günümüzde çocukların maruz kaldıkları yoğun, stresli ve değişken sınav ve yarış maratonu içinde eksik bıraktığımız bir konudur yüreğine dokunmak.Çünkü onlarla çoğu zaman ders, ödev ve okul harivci neler konuşup paylaştıklarınızı lütfen düşünün ve siz karar verin. Onların da ayrı bireyler olduğunu,dinlenilmek anlaşılmak ve saygı çerçevesinde iletişim kurulmasını istemek en doğal haklarıdır.Peki bunu askari düzeyde sağlıyor muyuz? Yoksa emirler temenniler ve kıyaslamalarla onların hayatlarını çekilmez hale mi getiriyoruz.Çocuğu ders çalışmıyor diye ona hasta muamelesi yapan ailelerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Oysa çocuğun ders çalışmak istememesi normal olanıdır.Sürekli ders çalışma isteği ve arzusu sıkıntılı bir ruh halidir.Ona ders çalışmayı istetmek okul,öğretmen ve ailenin yeteneğine bağlıdır.Çocuğun yetenek ya da yeteneksizliğinde değil. ''Tüm insanlar dahidir.Ancak siz bir kaplumbağaya ağaca tırmanmaya zorlarsanız hayatı boyunca kendini gerizekali olarak görecektir ''Einstein Çocuk eğitimi ve gelişimiyle ilgili çoğu zaman bildiğimiz veya bildiğimizi sandığımız ya da bilip de yapmadığımız bazı davranış kalıplarını sıralamak kaydıyla daha verimli olacağını düşündüğüm bu girişle başlamak istedim. Çünkü çocuğun ihtiyacı olan şey çoğu zaman bizim zannettiğimiz gibi ne her dediğini yapmak ne de pahalı oyuncaklar almaktır. Aslında onun sizden istediği uyum içerisinde huzurlu bir ortam, ona ayıracağınız kıymetli zaman ve onu anladığınızı yönetmediğinizi anlaştığınızı belirtir uygun davranışlardır. Bunun için yapılması gereken bazı davranışlar; * Eğitim, doğruları söylemek değil, doğruları yapmaktır. * Çocuklar öğütten daha çok, iyi örneğe ihtiyaç duyarlar. * Çocuklara "ne" düşünecekleri değil, "nasıl" düşünecekleri öğretilmelidir. * Çocuklarımızı "kişilik sahibi" yapabilmek için düşündüklerini, isteklerini ve inandıklarını keşfetmelerine izin verin. * Çocuğunuza vereceğiniz en değerli hediye, "ilgi ve zamankinizdir." * Çocuk, anne babada görünen bir çok özelliğini aldığı gibi, gözle görülmeyen özelliklerini de alır. * Çocukların büyüme hormonu, gece uykuda iken salgılanır. Bu nedenle geç yatan çocuklar sağlıksız olurlar. On iki yaşına kadar çocuklar, kişin en geç 21.00, yazın 22.00'de yatmalıdırlar. * Çocuklarınızla duygu ve ihtiyaçları hakkında konusun. * Çocuklarınızı, tüm duygularınızla dinleyin ve onlara değer verdiğinizi "beden dilinizle" onlara hissettirin. * Çocuğunuzun duygu ve düşünceleri hakkında karşılıklı konusun. * Çocuğunuzun yaşına ve gelişimine göre, uygun görev ve sorumluluklar verin. * Hangi yasta olursa olsun, çocuğunuzla oynama ve nun heyecanına katılma firkatini kaçırmayın. * Çocuğunuzun her yasta anlattığını, sıkıntıdan patlasanız bile dinleyin. * Çocuğunuzun anlattıklarını dinlemiyorsanız, bir süre sonra onun da sizi dinlemediğini görürsünüz. * Çocuğunuzu dinlerken, mutlaka yüzüne bakın ve onunla "göz teması" içinde olun. * Çocuğunuza "ne" söylediğinizden çok daha önemli olan, "nasıl" söylediğinizdir. * Çocuğunuzun problemlerini kendi kendine çözmesine fırsat verin. Çözemediği vakit devreye girin. * Çocuğunuzu başkasının çocuğuyla karıştırmayın. * Çocuğunuzun yanlışlarını değil doğrularını yakalayın. * Dengeli takdir edilen ve övülen çocuklar, anne-babalarını ve arkadaşlarını da takdir etmeyi öğrenirler. * Asri sevgi ve takdir, çocuğunuzu "şımarıklığa" yöneltir. * Çocuklarınıza ne derseniz öyle olma ihtimalini artırırsınız. "Tembel", "sorumsuz", "inatçı", "huysuz" gibi olumsuz sıfatlar, bu özellikleri geliştirir. * Sık eleştirilen çocuklar, içe kapanık ve güvensiz olurlar. * Suçlanan, her konuda kabahati bulunan çocuklar, suçlamayı ve yalan söylemeyi öğrenirler. * Kızgın olduğunuz bir sırada çocuklarınıza hayat dersi vermeye kalkmayın. * Çocuğunuza hep çocuk gibi davranırsanız, o da hep çocuk kalır.Yaşına göre sorumluluk verin,öyle davranın. * Anne-babaların davranışları ne asırı"baskıcı" ne de asrı "serbest" olmamalıdır. * Anne-babalar, çocuklarına karsı davranışlarında mutlaka tutarlı olmak zorundadırlar. * Çocuğunuza hep kendi isteklerinizi söylerseniz, ergenlik çağından itibaren istemediklerinizi işitirsiniz. * Çocuklarınızın arkadaşlarına karsı çıktiğiniz ve onları bilinçsizce suçladığınız zaman, çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırır, onlara yaklaştırırsınız. * Çocuğunuz 14 yasını geçtikten sonra, tatillerde çalıştırın.Hayatın zorluklarını öğrensin. Kendi işyeriniz olsa bile başkaları yanında çalışmasına imkan hazırlayın.Mudahale etmeyin ilşkilerini kendisi kursun. * Çocuğunuzun istediği mesleği seçmesine izin verin. * Korkuya dayalı disiplin yerine, sorumluluğa dayalı disiplin verin.Anlatın,uzlaşın ve ikna edin. * Çocuğunuza istemediğiniz hareketleri yasaklamadan önce, yasaklama nedeninizi mutlaka açıklayın´ Çocuğunuza ne kadar çok kural koyarsanız, o kadar çok çatışır, kızar ve disiplin sorunu yasarsınız. * Çocuğunuzu ilgilendiren bütün konularda, kararı onunla birlikte verin.Karar alın ancak arkasında durun. * Hangi yasta olursa olsun, her fırsatta çocuğunuzun fikrini sorun.Onunla tartışın. * Dövülen çocuklar, kavgayı, geçimsizliği ve düşmanlığı öğrenirler. * "Ceza" gelişmeye engeldir. "Ödül" ise gelişmeye katkı sağlar. * Çocuklar da insandırlar. Onlar da herkes gibi kendilerini devamlı emir verilmesinden hoşlanmazlar. * Çocuğunuzun kendisi olmasına izin verin.Başkasıyla kıyaslamayın,olumsuz ve engeleyici olmayın. * Topluma faydalı, değişik ve yenilikler yapan insanları, çocuklarınıza örnek gösterin. * Anne ve babalar çocuklarını "sevmek" zorundadırlar. Ancak bunu söylerken göz teması kurun ve zamanlamasına dikkat edin. Çocuğunuza yapabileceğiniz en büyük kötülük onun her dediğini yapıp onu hayalsiz bırakmaktır. Yrd.Doç.Dr.Ömer DOĞRU Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı |
|
1341 kez okundu
YorumlarBiz 25/12/2015 18:33 Hocam yureginize saglik cok faydalandim ben .Her zamanki uslubunuz ve veciz cumleleriniz mest etti beni. Ben ofrenciniz Ebru Kaya Yildiz saygilarimla hocam Misafir - |