• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogruterapimerkezi1
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905415447199
  • https://twitter.com/dogruterapi_mkz
  • https://www.instagram.com/dogruterapimerkezi/
  • https://www.youtube.com/watch?v=kRrNYTwi6Bk

Ömer Doğru

Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı

Site Haritası
Saat
Takvim
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2967709272430144"
     crossorigin="anonymous"></script>

Çocuklarımıza Mahremiyet Eğitimi
Toplumuzda ve eğitim sistemimizde birçok konuda yanlış ve yersiz düzenlemeler ve ve bu düzenlemeler bağlı gelişen sakat ve arızalı bir yapı meydana gelmektedir. Sorunla karşılaşan bir çocuğun bunu anlatabileceği ilk ve en önemli kişiler olan anne ve babaların ‘’senin ne işin vardı orda, kuyruk sallamasan, ışık yakmasan, sen kaşınmasan bunlar olmazdı’’ şeklindeki ilkel yaklaşımlar çocuğu sorunu gizleme ve bu sorunu kendince çözmeye çalışmaya ya da yanlış kişilerle çözmeye çalışmaya  itmektedir.
Bizler çocuklarımıza Doğruları anlatmak yerine bir sürü yanlışı sıralayarak korkular ve kaygılar üretiriz çocuklarımızın zihninde. Dini eğitim versin diye gönderdiğimiz kişileri tanımadan bilmeden ''Eti senin kemiği benim'' diyerek çocuğun yanlışı görünce itiraz etme yolunu kapatıyoruz.12 yıl Türkçe dersi görüp düzgün konuşamayan, yabancı dil görüp derdini anlatacak kadar dil öğrenemeyen, matematik konusunda yerlerde sürünen bir eğitim sisteminin rehberlik bağlamında ve pedagojik olarak da çok sağlıklı olduğu düşünülemez ve öyle de değil.
Toplumumuzda çocukların gelişimi ve eğitimi konusunda yeteri kadar özen gösterilmediği ve teknolojik imkankanların gelişmesiyle öz güven ve mahrem alan kavramının yeterince kavratılmadığı görülmektedir Çocukların kendisine karşı  yapılabilecek davranışları ayırt etmeye ve sakıncalı olanlara karşı  koruması için verilecek eğitimlerin çok erken yaşta başlaması gerekmektedir. Bilinç ve özgüvenin ,temkin ve özgürlüğün dengesinin iyi korunması ve Farkındalık oluşturulması sağlanmalıdır.
İlk olarak ebeveynler çocukların ben sınırlarına özen göstermeli. Özellikle 3 yaşından sonra izin alınarak öpülmesi, eşya ve oyuncakları için izin istenmesi, odasına girerken kapısının çalınması çocuklara ben sınırlarının öğretilmesi açısından oldukça önemlidir.
3 yaşından sonra giyinirken, soyunurken, tuvalette ve banyodayken çocuğunuzun izin almasını sağlayın ki sizin de ben sınırlarınız olduğunu öğrensin.
Toplumumuzda çokça gözlenen ısırarak sevmeye asla izin verilememeli. Küçük yaşlarda ısırılarak sevilen çocuklar tacize tepki vermekte zorlanmaktadır. Çünkü çocuklar bunu sevmenin bir türü olarak algılamaktadır.
Yabancıların dokunmalarına izin verilmemeli. Sokakta, çarşıda, alışveriş merkezlerinde tanımadığımız kişiler küçük yaştaki çocukları sevmek amaçlı dokunma eğilimindeler. Toplumumuzda çok karşılaştığımız bu durum maalesef birçok aileye göre normal sayılmaktadır. Böyle durumlarda dokunmanın yasak olduğunu söyleyin ki çocuk da bunun normal bir davranış olmadığını öğrensin.
Şiddete maruz kalan çocuklar korkmayı ve aynı zamanda tepki vermemeyi öğreniyorlar. Bu yüzden çocuklara asla şiddet uygulanmamalı.Kim olursa olsun ben sınırına müdahale eden kişilere tepki vermesi gerektiğini öğretin.
Tanımadığı kişilerin hediye ya da yiyeceklerini kabul etmemesi gerektiğini mutlaka öğretin.
Servisle okula giden çocukların iniş ve biniş mesafelerinin eve ve okula çok yakın olmasına dikkat edin.
Çocuklarınız sokağa veya parka giderken kontrolünü sağlayın ve sınırlarını korumasına dikkat edin. Arkadaşa , akraba ve büyük insanlarla mesafesini korumasını öğretin.
5-6 yaşlarından itibaren çocukları korkutmadan bilinçlendirmeye  özen göstererek kaçırmalara ve istismara  karşı tepki koymasını ve bilinçlenmesini sağlayıcı eğitimler verin.          
Çocuklar ve Sınırlar
Çocukların sağlıklı sınırlara sahip olmasını istiyorsanız bu kurallara dikkat etmemiz gerekir.
1) Sınır sorunları olsun istemiyorsanız ansızın ve izinsiz dokunmayın ve dudaklarından öpmeyin,
2) Garson amca kızar şimdi, bak teyze kızacak şimdi diye herkes sana kızabilir bağırabilir imajı yaratmayın
3) Kalabalık araçlarda otur teyzenin kucağına, sıkış amcanın yanına diyerek yabancılar ile arasında bağı kuvvetlendirmeyin
4) Akraba dahi olsa çocuğunuzu kimse ile tuvalete yollamayın.Mahremini başkasına açarsanız  sınırlar kaybolur.
5) Kendini öptürmek istemiyor ise "öpsün bir kere" demeyin ona kızmayın.İlerde tepki koyacak alan bırakın.
6) Utana sıkıla modern olma adına çocuğunuz ile banyo yapmaya çalışmayın. Mahremine saygı duyun)Vücuduna o istemedikçe kimse dokunamaz bunu ona öğretin
8) Yol boş diye kırmızı ışıkta çocuğunuz yanında karşıdan karşıya geçmeyin, Yol boş diye üst geçit yerine trafiğin arasından karşıdan karşıya geçmeyin
9) Çocuklar gözleriyle terbiye alır,doğru konuşun tutarlı olun ve özür dilemeyi öğrenin.
10) Sigara alkol kullanıp ona zararlarını anlatmayın inanmazlar ve taklit ederler sizi (inandırıcılığınız ölüyor)
11) Kitap , dergi, gazete okumuyor iseniz çocuğunuz okumuyor diye onu aşağılamayın.
12) Sen yapamazsın demeyin, denemek ister misin diye sorun...Teşvik edin baskı uygulamayın.
13) Anne- baba olun arkadaş değil...Çocuk olarak onu anlayın çocuklaşmayın.Dinle-Anla-Tanı ve Paylaş
14) Cıssssss demeyin, ona olabilecek zararı anlatın. Anlayacağı cümleler ile bilimsel gerçekler ile değil
15) Göz teması kurun.Kin ve nefretle değil kırgınlık ve kızgınlıkla bakın ve ona bunu öğretin
16) Bolca sarılın kıymetli zaman geçirin. (Sizden,ihtiyacı olan sevgiyi alan çocuk dışarıya daha az yönelecektir)
17) Aşağılamayın, yargılamayın, utandırmayın ve asla kıyaslamayın (unutmayın her çocuk özeldir. Tek'dir.)
18) Korkutarak değil açıklayarak öğretici olun.
19) Sorduğu kadarına yanıt verin destan yazmayın.Genel değil konu ve durumu açıklayın.
20) Çocuğunuzu etiketlemeyin, olumlu-olumsuz etiketler baskı yaratır. ona isim takmayın, el şakası yapmayın ...

Çocuk Neden Yetersizlik Duygusunu Yaşar
Kendine güvenmeyen, başarılı olacağına inanmayan çocukların yetersizlik duygusu yaşıyor olabileceğini vurgulayan “Ben bu konuyu öğrenemem, ben bu işi yapamam, kendime güvenmiyorum, ya arkadaşlarım eleştirirse, ya annem-babam beğenmezse…” cümlelerini sık sık duyuyorsanız çocuğunuz büyük olasılıkla yetersizlik duygusu yaşıyordur.Yetersizlik kaygısının yaşanması genel anlamda güven duygusuyla ilişkilidir. Bu duyguları yaşayan ve bu şekilde düşünen çocukları incelediğimizde en çok karşılaştığımız nedenler şunlardır;
  1. Korkular
  2. Gece korkuları
  3. Okul korkusu
  4. Kekemelik
  5. Tikler
  6. Yatağını ıslatma (enürezis)
  7. Dışkı kaçırma (enkoprezis)
  8. Davranış bozuklukları
  9. Yalan söyleme
  10. Saldırganlık
  11. Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik (hiperaktivite 
  12. Aşırı kilo sorunu
  13. Güven ve Yeterlilik duygusunu aşılamama
  14. Sevildiğini hissetme ve güvende olduğu hissini algılamama
Anne babalar yemeği ödül veya ceza olarak kullanırlar. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Anne babalar çocuğun fazla yemesinden dolayı duydukları endişeyi çocuğa hissettirmemelidirler. Bu, çocuğu psikolojik olarak etkileyebilir.
Şişman çocuklar arkadaşlarının alaylarına hedef olurlar. Çocuk bu yüzden psikolojik olarak olumsuz etkilenebilir.
Yrd. Doç. Dr. Ömer DOĞRU
Aile Danışmanı & İletişim Uzmanı



  
1691 kez okundu

Yorumlar

     12/04/2016 00:48

Yazilariniza bayiliyorum. Sade anlasilir ve etkileyici.
Misafir -

Çocuklarımız     11/04/2016 23:19

Hocam Yüreğinize kaleminize sağlık muhteşem bir yazı musadenizle paylaşıyorum
Misafir -

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam9
Toplam Ziyaret199215
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.286532.4159
Euro34.598834.7374
Hava Durumu

<script data-ad-client="ca-pub-2967709272430144" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>