Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi Toplumumuzda çocukların gelişimi ve eğitimi konusunda yeteri kadar özen gösterilmediği ve teknolojik imkankanların gelişmesiyle öz güven ve mahrem alan kavramının yeterince benimsetilemediği görülmektedir. Çocukların kendisine karşı yapılabilecek davranışları ayırt etmeye ve sakıncalı olanlara karşı koruması için verilecek eğitimlerin çok erken yaşta başlaması gerekmektedir. Bilinç ve özgüvenin ,temkin ve özgürlüğün dengesinin iyi korunması ve Farkındalık oluşturulması sağlanmalıdır. Ancak sosyal medya araçlarının bilinçsiz kullanımı ve anne babaların çocuklarıyla kıymetli zaman geçirme konusunda yeteri kadar vakit ayıramayıp hassasiyet göstermemesi para vermenin ve pahalı şeyler almanın tüm sorunları çözebileceği yanılgısı çocukları bilincin dışına sürüklemekte ve yanlış kişilik gelişimine sebep olmaktadır. İlk olarak ebeveynler çocukların ben(Yani özel alan –mahrem bölge) sınırlarına özen göstermeli izin alma ve müsaade isteme gibi kavramları ona ezberletilmeli.Özellikle 3 yaşından sonra izin alınarak öpülmesi, eşya ve oyuncakları için izin istenmesi, odasına girerken kapısının çalınması çocuklara ben sınırlarının öğretilmesi açısından oldukça önemlidir. 3 yaşından sonra giyinirken, soyunurken, tuvalette ve banyodayken çocuğunuzun izin almasını sağlayın ki sizin de ben sınırlarınız olduğunu öğrensin. Toplumumuzda çokça gözlenen ısırarak sevmeye asla izin verilememeli. Küçük yaşlarda ısırılarak sevilen çocuklar tacize tepki vermekte zorlanmaktadır. Çünkü çocuklar bunu sevmenin bir türü olarak algılamaktadır. Yabancıların dokunmalarına izin verilmemeli. Sokakta, çarşıda, alışveriş merkezlerinde tanımadığımız kişiler küçük yaştaki çocukları sevmek amaçlı dokunma eğilimindeler. Toplumumuzda çok karşılaştığımız bu durum maalesef birçok aileye göre normal sayılmaktadır. Böyle durumlarda dokunmanın yasak olduğunu söyleyin ki çocuk da bunun normal bir davranış olmadığını öğrensin. Şiddete maruz kalan çocuklar korkmayı ve aynı zamanda tepki vermemeyi öğreniyorlar. Bu yüzden çocuklara asla şiddet uygulanmamalı. Kim olursa olsun ben sınırına müdahale eden kişilere tepki vermesi gerektiğini öğretin. Tanımadığı kişilerin hediye ya da yiyeceklerini kabul etmemesi gerektiğini mutlaka öğretin. Servisle okula giden çocukların iniş ve biniş mesafelerinin eve ve okula çok yakın olmasına dikkat edin. Çocuklarınız sokağa veya parka giderken kontrolünü sağlayın ve sınırlarını korumasına dikkat edin. Arkadaşa , akraba ve büyük insanlarla mesafesini korumasını öğretin. 5-6 yaşlarından itibaren çocukları korkutmadan bilinçlendirmeye özen göstererek kaçırmalara ve istismara karşı tepki koymasını ve bilinçlenmesini sağlayıcı eğitimler verin. Çocuklar ve Sınırlar Çocukların sağlıklı sınırlara sahip olmasını istiyorsanız bu kurallara dikkat etmemiz gerekir. 12) Sen yapamazsın demeyin, denemek ister misin diye sorun...Teşvik edin baskı uygulamayın. Çocuk Neden Yetersizlik Duygusunu Yaşar Kendine güvenmeyen, başarılı olacağına inanmayan çocukların yetersizlik duygusu yaşıyor olabileceğini vurgulayan “Ben bu konuyu öğrenemem, ben bu işi yapamam, kendime güvenmiyorum, ya arkadaşlarım eleştirirse, ya annem-babam beğenmezse…” cümlelerini sık sık duyuyorsanız çocuğunuz büyük olasılıkla yetersizlik duygusu yaşıyordur.Yetersizlik kaygısının yaşanması genel anlamda güven duygusuyla ilişkilidir. Bu duyguları yaşayan ve bu şekilde düşünen çocukları incelediğimizde en çok karşılaştığımız nedenler şunlardır;
Anne babalar yemeği ödül veya ceza olarak kullanırlar. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Anne babalar çocuğun fazla yemesinden dolayı duydukları endişeyi çocuğa hissettirmemelidirler. Bu, çocuğu psikolojik olarak etkileyebilir.
|
449 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |