Günümüzde bir çok ailenin yönetmekte sıkıntı çektiği ve çatışma yaşadığı bir süreçtir ergenlik dönemi ve büyüyen çocuklarımızın mutlaka yaşadıkları ancak kişisel farklılıklar gösterdiği ve kişiye cinsiyete, ortama ve ailenin tutumuna göre değişen bir durumdur. Ergenlik dönemi gelişmekte olan çocuk için yaşanılması zor bir evredir. Oldukça uzun ve dengeli bir davranış döneminden sonra çocuk, ansızın dengesiz, düzensiz ve fırtınalı olarak adlandırılan bir evre olan ergenlik dönemine geçer.

16.09.2015

Öfkelenmek doğal bir insani duygudur. Ancak onu yansıtırken şiddet ve nefret dürtüsünü ön plana çıkarıp başkasına zarar verecek şekle sokmak ve insani olan konuşmayı değil şiddeti ön pilana çıkarmak bir ruh hastalığının belirtisidir.Bunu kişilerin sergilemesi daha kolay ve tedavisi imkan dahilinde olan bir durumdur.Bu öfke duygusu toplumun katmanlarına yayılırsa hastalığın tedavisi de telafisi de imkansıza yakın bir şeydir. O nedenledir ki öfkenin toplumsallaşmasının önüne geçilmesi lazım. Yoksa Duygusal Kopuş ve Gönül Ayrılığı başlar ki bu çok tehliklei bir yoldur.Bunu aşmak için öncelikle nedenlerini bilmek ve ona göre davranış sergilemek en doğru ve en sağlıklı yoldur. Suçu ferdileştirmek, sevinci ve hüznü toplumsallaştırmaktır esas olan

10.09.2015

İnsan hayatında evlilik önemli bir dönüm noktasıdır ve çok özenle araştırtılıp karar verilmesi gereken bir durumdur. Bu özel durumun da en özel ve anlamlı yanı çocuk sahibi olmaktır. Çocuk sahibi olabilen çiftlerin evliliklerini sürdürebilmeleri ve çocuklarını sağlıklı yetiştirebilecekleri bir ortam sağlamaları konusunda daha fedakar ve sorumlu davranırlar. Ancak bazen tüm çabalara rağmen evlilik süreci sona ermek zorunda kalabiliyor ve insanlar hiç istemedikleri halde ayrı kalarak çocuklarından ayrı yaşamak zorunda kalacakları sıkıntılı bir sürece başvurabilirler.

05.09.2015

İnsan hayatının en güzel ve en önemli dönemidir çocukluk. Bu dönem doğru bir eğitimle özgür ve özgüveni tam olan bireyler olması için çocukların yaşaması gereken en önemli duygular Özgürlük, Sevildiğini Hissetme ve Kendini İfade edebilme duygusudur. Çocukların, kendilerini sağlıklı olarak geliştirebilmeleri için özgürlüğe ihtiyaçları var. Bu duyguyu yaşayabilmeleri için kendilerini doğru ve yeterli kadar ifade edebilme serbestisi olmalıdır. Bunun için de sevildiğini hissetmesi ve sorun zamanlarında sakin, sevinç anlarında ölçülü bir ortam lazımdır bunu da anne baba sağlayacaktır. Ancak, sınırsız özgürlük de yok. Huzurlu ve dengeli bir birlikte yaşamı sağlayabilmek için bazen kuralların ve sınırların belirlenmesi zorunlu. Kuralların ve sınırların olmadığı ailelerde kaos kaçınılmaz olur. Çocuk, böyle bir ortamda yönünü belirlemekte zorlanır.

29.08.2015

Anlaşmak aynı dili konuşmak değil, aynı duyguları paylaşmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde duvar ördüklerindendir yalnız kalmaları. Oysa dinlersen anlarsın,anlarsan tanırsın,tanırsan doğru değerlendirir ve gerçek bir iletişim kurarsın. Günlük yaşamımızdaki ilişkilerde en önemli görevi ‘yazılı’ ve ‘sözlü’ dil değil, duygu ve heyecanlarımızı ifade eden “sözsüz iletişim” yüklenir. Yüz ifadelerimiz, bedenimizin duruşu, konuşma tarzımız, el-kol hareketlerimiz, sesimizin tonu, diğer kişiye karşı nasıl duygular içinde olduğumuzu yansıtır.

25.08.2015